Paylaş Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook
02.10.2022

Doç. Dr. Kurt: Nebevi ahlak gereği kibir ve gururun insanlar arasında ördüğü duvarları aşmalıyız

Diyarbakır İl Müftülüğü tarafından Mevlid-i Nebi Haftası dolayısıyla "Peygamberimiz, Cami ve İrşat" temalı program düzenlendi.

​​
Diyarbakır İl Müftülüğü tarafından Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla "Peygamberimiz, Cami ve İrşat" temalı program düzenlendi.

İl Müftülüğünce Kayapınar İlçe Müftülüğü Konferans Salonunda düzenlenen program, Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü Fatih Çatmakaş'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ve sinevizyon gösterimi ile başladı.

Programın açılışında konuşan İl Müftüsü Lütfü İmamoğlu, Mevlid-i Nebi Haftası'nın Peygamberi tanıma ve anlama haftası olduğunu belirterek, "Çünkü o insanı insan yapan bütün değerleri kendinde toplamış olan yüce bir şahsiyettir. Mevlid-i Nebi insanlığın doğumudur. Peygamberimizin söz ve uyarıları, örnek ahlakı, davranışı ve rehberliği sayesinde insanlık yeniden doğmuştur." dedi.

Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali İhsan Su, Peygamberi sevmek onun ahlakıyla ahlaklanmak ve yolundan gitmenin çok önemli olduğunu söyledi.

​Ardından "Peygamberimiz, Cami ve İrşat" konulu konferans vermek üzere kürsüye gelen Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kurt, "Efendimizin en önemli özelliklerinden birisi de ilim, teknoloji ve kültürel yapıyı göz önünde tutup kendisini o minvalde yetiştirmesi ve dönemin en bilgin olmasıdır. Nitekim Peygamberimizin hayatına baktığımızda bu hakikati dikkate aldığını fark ederiz. Zira O (s.a.s.) kendi zamanının ruhuna ve o dönemin insanının bilgi ve görgüsüne hitap eden pek çok özellik ve bilgiyi zatında toplamıştı. Öyle ki o dönemin önemli bir geçim kaynağı olan ticaret hususunda Hz. Peygamber son derece bilgiliydi. Medine’ye hicretten sonra da tarımsal faaliyetlerle ilgili teşvik ve yönlendirmeleri, zamanın ruhunu yakalama ve bu konuda önder olma noktasındaki örnekliğine dair bir başka örnektir. Öyle ki Müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği üründen istifade edilmesinin bir sadaka olacağına yönelik sözleriyle zirai faaliyetleri teşvik etmiş. Medine'de yaygın olan hurma yetiştiriciliği gibi alanlarda kullanılan teknikler ve arazilerin sulanması gibi konularda da dönemine rehberlik eden uygulamalar yürütmüştür." dedi.

Hz. Peygamberin, ümmetine doğru sözlü olmayı öğütlediğini söyleyen Doç. Dr. Kurt, "Bu ilkeyi bizzat kendi hayatında yaşayarak da göstermiştir. Küçüğünden büyüğüne herkese karşı hakikati, gerçeği, doğruyu söylemiştir. Öyle ki O'nun (s.a.s.) Peygamber oluşuna, tebliğ ettiği ilke ve esaslara kör bir inatla karşı duran Mekkeli müşrikler dahi dürüstlüğüne, doğru sözlü oluşuna şahitlik etmişlerdir. Hz. Peygamber’in anlattığı ilahi hakikatleri ömrü boyunca inkar eden müşrikler bir kez dahi O'na (s.a.s.) 'Yalan söylüyorsun.' diyememiş, O'nun 'el-Emin' oluşunu inkar edememişlerdir. Bu hakikat ışığında tebliğ ve irşat faaliyetlerinin en önemli ilkelerinden birinin, davet edilen hususları güzel temsil ve söyledikleriyle yaşadıklarının birbirine uyuşması olduğunu söyleyebiliriz." ifadelerini kaydetti. 

Tebliğde tevazu sahibi olmanın insanların gönlüne girmeyi kolaylaştıran en önemli etkenlerden biri olduğunu belirten Genel Müdür Kurt, "Dolayısıyla her Müslüman dinin emri ve Nebevi ahlak gereği tevazuyu kuşanarak kibir ve gururun insanlar arasında ördüğü duvarları aşmalı ve muhatabına bu minvalde yaklaşmalıdır. İnsan en yakınlarından başlayarak kalpleri fethetmelidir. Zira ailesinin ve yakın akrabalarının kendisine inanmadığı bir kişinin, başka insanlar tarafından kabul görmesi de oldukça zordur." şeklinde konuştu.

Program, Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle yapılan yarışmalarda dereceye girenlere ödüllerinin verilmesi ile son buldu.​

Programa, İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Gökhan Çiloğlu, İl Müftü yardımcıları Mehmet Sani Akın ve Mehmet Demir, din görevlileri ile vatandaşlar katıldı.