I. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu sona erdi…
I. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu sona erdi.
Medya ve İslamofobi’nin oturumlar halinde derinlemesine ele alındığı sempozyumun ikinci gününde Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Dini Yayınlar Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kurt konuştu.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, İslam karşıtlığının bir insan hakları sorunu olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"İslamofobi özellikle son yıllarda çeşitli mecralarda tanımlanmaya çalışılan birçok ulusla ve uluslararası kuruluşun raporlarına konu olmuş bir konudur. Temelde insan hakları sorunu olarak değerlendirilmelidir. İslamofobi Müslümanlara düşmanlık ve nefret söylemi ırkçılık ve yabancı düşmanlığının çağdaş yansıması haline gelmiştir. Bu mesele, hukuk temelinde ele alınması gereken ve yanıt verilmesi gereken bir konudur. Bildiğiniz üzere nefret suçu, ırk milliyet din dil cinsiyet etnik köken gibi özelliklerinden dolayı bir insana duyulan nefret yüzünden onun maddi ve manevi varlığına karşı işlenen suçtur. İslamofobinin Avrupa’da giderek arttığını üzülerek görüyoruz."
Adalet Bakanı Gül’ün konuşmasının ardından başlayan III. Oturumun moderatörü Dini Yayınlar Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kurt şu ifadelere yer verdi:
"Üzülerek görüyoruz ki tarih boyunca dünyaya bir arada yaşama tecrübesini sunan medeniyetler inşa eden Müslümanların, özellikle Batı toplumlarınca ötekileştirildiği nefret objesi olarak görüldüğü bir çağın içerisinde yaşıyoruz. Bugün özellikle Batı'nın İslam ve fobi kelimesini bir araya getirerek buluşturduğu bir kavrama dönüştürdüğü ve dünden beri Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere sıkça ifade edildiği gibi bugün adeta Müslümanlara karşı bir nefret, kin, ırkçılık yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, Müslüman karşıtlığına dönüşen bir hakikat ve olgu üzerinde müzakerelerde bulunuyoruz. Tabii bu olgu, az önce kıymetli bakanımızın da ifade ettiği gibi medyanın insanlar üzerinde tesiri olarak ortaya çıkmış olan büyük bir algıya da dönüşmüş oluyor."
"İslamofobi bir insanlık suçudur." diyen Kurt, oturum kapanış konuşmasında ise şöyle konuştu:
"Bugün Müslümanları, camileri, ibadethaneleri, minareleri, Müslüman kadının örtüsünü Yüce Kitabımız Kur'an'ı, İslam Peygamberini hedef alan İslamofobi bir insanlık suçudur. Barış dini İslam'ın şiddet dini olarak lanse edilmesi her şeyden önce insanlığın geleceğine bir ihanettir. Zira ırkçılığı yasaklayan, inançlara saygıyı esas alan İslam dini. insanlığın ve barış içinde bir arada yaşamasının yegane teminatıdır. Bu sebeple siyasi, sosyal, popüler, ticari ve medya gibi farklı alanlarda bulunan İslamofobi ile mücadele etmek bir zorunluluktur. Müslümanlar olarak bizim İslamofobi ile üzerimizde oynanan oyunları görmemiz. Aktif rol oynamamız, inisiyatif alarak kurguları boşa çıkartmamız gerekmektedir."
İki gün boyunca dört oturum olarak süren I. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu'nda “İslamofobiyle Mücadelede Medyanın Rolü” “İslamofobiye Karşı Uluslararası Dayanışma” “İnsan Hakkı İhlali ve Nefret Suçu Olarak İslamofobi” “Türk Basınında İslamofobi” konu başlıkları masaya yatırıldı.
Alanında uzman katılımcılar tarafından 113 tebliğ sunuldu.