Paylaş Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook
04.06.2020

Kurt: Biz sosyal medyada da olsak bir kuluz ve yaptığımızdan sorumluyuz

Katıldığı bir televizyon programında sosyal medya paylaşımlarına dair dikkat çeken ve değerlendirmelerde bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt; “Biz sosyal medyada da olsak kuluz ve her yaptığımızdan sorumluyuz.” dedi

Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, katıldığı bir televizyon programında, sosyal medya paylaşımlarına dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Kurt; “Biz içerisinde günah, yalan olan, iftirakul hakkı ve vebal olan bir paylaşımda bulunduğumuzda, her retweetten (yeniden gönderim) günah alırız, her beğeniden günah alırız.” ifadelerini kullandı.

Sosyal medyada yer alan ve doğruluğundan şüphe duyulan, hatta kimi zaman hatalı olduğu açıkça bilinen paylaşımları yaymanın yanlış olana kaynaklık etmek” olacağına dikkati çeken Dr. Kurt; “Yanlışı yaymama ve insanlara ulaştırmama, onun kaynağı olmama noktasında bir duyarlılığımız olması gerekiyor.” dedi.

Peygamber Efendimizin; “Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da dünya ve ahirette onun ayıplarını örter.” hadis-i şerifini hatırlatan Kurt, sosyal medyada paylaşım yaparken hassas olunması ve ifşa mantığıyla hareket edilmemesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti:

“İfşa mantığıyla hareket edenle diğer yandan teşhircilik hastalığına düçar olurlar. İnsanlar, maalesef teşhircilik hastalığıyla hareket ederek özelini, özel hayatını, mahremiyetini, evini, hanesini, odasını, hatta yatak odasını, her şeyini çok rahat ifşa edebiliyor. İfşa mantığıyla hareket edilmemelidir. Bunun hiç kimseye bir faydası yok.”

Sosyal medyada paylaşılan her bilginin sahih temellere dayanması gerektiğini hatırlatan Dini Yayınlar Genel Müdürü Fatih Kurt; “Bilgiyi, dini bilgiyi ve hayata dair, insana dair bilgilerin sahih olmasını önemsemeliyiz. Ve doğru kaynağa da müracaat etmeyi de önemsemeliyiz. Doğru dini kaynaklara müracaat etmemenin, insanları ve toplumu ne denli kötü durumlara düşürdüğünü 15 Temmuz’da gördük. Dini istismar eden, dine dair kavramları istismar eden, insanımızın temiz duygularını istismar eden, bunu millet bütünlüğünü bozacak noktaya kadar getiren ve taşıyan örgütleri, yapıları gördük. Buna şahit olduk. Dolayısıyla dini bir bilgide de doğru kaynağa müracaat çok önemli.” ifadelerine yer verdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, sözlerini şöyle tamamladı:

“Mümin her yerde ve her ortamda mümin olduğunu, Müslüman olduğunu unutmamalıdır. Sosyal medya da buna dâhildir. Biz orada da kuluz ve orada da sorumluluklarımız var. Peygamber Efendimiz; ‘Kişiye işittiği bir şeyi söylemesi günah olarak yeter.’ buyuruyor. Bunu sosyal medya bağlamında kıyaslarsak, bizim orada gördüğümüz, okuduğumuz bir metni araştırmaksızın paylaşmamız, beğeni yaparak onun başka yerlere ulaşmasına katkı sağlamamız hiç şüphesiz bize günah olarak yeter.

Şu anda sosyal medyada, insanların kendilerini savunmaya belki imkânı ve fırsatı olmamasından hareketle, birbirine çok rahatça iftira edildiğini, bazen de üzerine düşmeme düşüncesiyle cevap veremediği konularda sosyal medya üzerinden linçlerin yapıldığını, iftiraların yaygınlaştırıldığını, yalan haberlerin yapılıp daha sonra onların retweetle - trolleme mantığıyla yaygınlaştırıldığını biliyoruz. Peki bizim Peygamberimiz ne buyuruyor? ‘Siz bir iyiliğin yayılmasına neden olursanız, o iyilik yayıldığı ve yapıldığı sürece size sevap ve ecir vardır. Bir kötülüğün yayılmasına aracılık yapar onu başlatırsanız ve ilk başlatan siz olursanız, ardından da sizin onu başlatmanız neticesinde o, insanlar tarafından yaygın bir hale getirilip çoğaltılırsa, her çoğaltılmada günah vardır.’

Sosyal medya diliyle söyleyeyim mi? Yani biz içerisinde günah olan, içerisinde yalan olan, içerisinde iftira, kul hakkı ve vebal olan bir paylaşımda bulunduğumuzda her retweetten, paylaşımdan, her beğeniden günah alırız. Dolayısıyla günah yükümüzü arttırırız. Ve bu kula yakışacak, kulun yapabileceği bir tavır da asla olmamalıdır.”