Paylaş Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook
22.04.2019

Gençleri iç dünyalarına temas edebilen yayınlarla buluşturmalıyız

Diyanet İşleri Başkanlığınca “Gençliğe Yönelik Yayıncılık" başlığıyla düzenlenen 7. Dini Yayınlar Kongresi, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla İstanbul’da başladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğünce düzenlenen “VII. Dini Yayınlar Kongresi”, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın yaptığı açış konuşmasıyla başladı.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak gençlerin anlama, kavrama ve yorumlama becerilerine doğrudan hitap edebilen, onların iç dünyalarına daha çok temas edebilen yayınlarla onları buluşturmak bizim için önemli bir sorumluluktur.” dedi.

Kongrede; gençlerin ilgileri, algıları, dijital dünya ve hayatla ilişkileri üzerine yapılacak sunumların ve çalışmaların, gençliğe yönelik yayınlara rehberlik edeceğini kaydeden Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının, her türlü eylemini ve ilişkisini teknoloji üzerinden gerçekleştiren bir topluma, bir gençliğe, sahih dini bilgiyi en iyi şekilde sunma mecburiyeti olduğunun altını çizdi.

Erbaş, gençliğin, kimlik ve kişilik açısından toplumda var olmaya kapı aralayan belirleyici bir dönem olduğunu belirterek, “Gençlik devresi, ömür sermayesinin en önemli kazanımı ve ilerleyen yaşlardaki kemal dönemi için oldukça bereketli bir havzadır.” ifadesini kullandı.

“Farklı bir gençlik profili ile karşı karşıyayız”

“Son zamanlarda küresel boyutta yaşanan hızlı ve köklü gelişmelerle geleneksellikten modernliğe geçiş sürecinde, hem bireysel hem de toplumsal olarak köklü bir zihniyet değişiminin gerçekleştiği günümüzde, farklı bir gençlik profili ile karşı karşıyayız.” değerlendirmesinde bulunan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, şöyle devam etti:

“Bütün farklı yaklaşım ve hareketleri analize tabi tutmadan kabul edebilen, çağın ilgi ve algılarına karşı edilgen bir tutum sergileyen, bitmeyen enerjisi ile tüketim kültürünün hızına yetişmeye çalışan bir gençlik var karşımızda. Bunda dünyayı zaman ve mekân açısından küçülten küreselleşmenin yanında, toplumsal hayatı tüm yönleriyle etkisi altına alan bireysellik, dünyevileşme, sanal hayat, popüler kültür pratikleri gibi gençliği ideal boyuttan uzaklaştıran faktörlerin etkisini inkâr edemeyiz.

Geçmişe göre oldukça farklı veçheleri, imkânları ve problemleri olan modern zamanın, insanoğlunu neredeyse bütünüyle değiştirip dönüştüren tarafını hayatın her aşamasında derinden hissetmekteyiz. Zira bugün baş döndürücü bir hızla değişip gelişen iletişim ortamı, her türlü kimlik, kültür ve alışkanlıkları aynı süratle sosyal dolaşıma dâhil etmektedir. Özellikle kültürel çatışma ve kimlik bunalımına sebebiyet veren değişimlerden doğrudan etkilenen genç kuşakta daha çok gözlemlenen bu olgu, kongremizin konusunu belirlememizde birincil derecede etken olmuştur.”

“Kongre, popüler kitle kültürünün gençlik açısından ne ifade ettiğini analiz etmek için önemli bir imkân”

Prof. Dr. Erbaş, kongrenin modernleşmenin yan etkileri arasında sayılabilecek popüler kitle kültürünün, gençlik açısından ne ifade ettiğini ve gençliği nasıl kuşattığını iyi analiz etmek için önemli bir imkân olduğuna vurgu yaparak,  “Öte yandan bu dayatmacı yüzeyselliğin gençler arasında yükselen değer haline gelmesinde hangi etkenlerin rol oynadığı sorusuna mantıklı, açık ve uygulanabilir cevaplar üretmemiz gerekmektedir. Zira kitle iletişim araçları, ikna kabiliyetiyle hayat şartlarını belirlemede başat unsur olmakta ve teknolojik istibdatla insanı adeta tüketmektedir. Gelinen noktada, bahse konu ettiğimiz sürecin aktif olmadığı bir hayat alanından söz etmek neredeyse imkânsızdır” şeklinde konuştu.

“Modern dünyanın krizleriyle boğuşan ve yarını omuzlarına yüklediğimiz gençliğe dair zihnimde tebarüz eden bazı soruları buradaki seçkin heyetin ıttılaına arz etmek istiyorum.” diyen Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öncelikle, birçok medya aracı vasıtasıyla vizyona konulan, eğlence ve gösteri endüstrisi tarafından özellikle gençliği merkeze alarak servis edilen imajlar karşısında, yayın hizmetinde bulunanlar olarak neler yapabiliriz? Zamanın ruhu olarak gördüğümüz gençliği, her türlü mecrada oluşturulan karmaşanın gölgesinde, salim fıtratıyla nasıl buluşturabiliriz? Hz. Peygamber’in emaneti olan gençliğin kendisini, insanı, eşya, tabiat ve kâinatı hangi perspektiften ve ne şekilde görüp algıladığını kavrayabilmek için hangi muhkem yollara başvurabiliriz? Bu dünyanın umudu olan gençliğin potansiyelindeki heyecan ve idealizmi, İslam’ın insana hayat veren ilkeleri ışığında nasıl pratiğe dönüştürebilir, nasıl ideal istikameti tahkim edebiliriz?”

 

“Gençler sözümüzü dinleyebilir ama bizi eylemlerimizle değerlendireceklerdir”

Kongre sürecinde bu sorulara verilecek cevapların, Diyanet İşleri Başkanlığının yayın faaliyetlerine rehberlik edeceğini ve çalışmalara ivme kazandıracağını ifade eden Erbaş, şöyle devam etti:

“Gençlerin kendi öz varlıklarına ilişkin bakışlarının, tutum ve davranışlarının, değer, duygu ve düşüncelerinin günümüzde nasıl biçimlediğine yönelik kongre çerçevesinde yapılacak saptamaları, rehberliği ve geleceğe dair somut önerileri oldukça önemsediğimi ifade etmek istiyorum.

Kabul edelim ki bugün birçok açıdan yaşanmaz hale gelen dünyanın,  olumsuzlukların, karmaşanın, kuşatmaların sebebi gençler değildir. Bilakis onlar yaşanan hayatın en büyük mağdurlarıdır. Maalesef dünyevileşme hastalığına kendisini kaptıran bir anlayış, yarına karşı en büyük sorumluluk olarak gençlere umutla hayal kurabilecekleri, heyecanla çalışıp güvenle yaşayabilecekleri, ahlaki ilkeleri önceleyen bir dünya bırakamadı. Onları her köşesi tuzaklarla, aldatmacalarla kuşatılmış sokaklara, hayatlara mahkûm etti. Dolayısıyla öncelikle biz yetişkinler kendimizi, hayata bakışımızı ve katkımızı, sorumluluklarımızı ve gençliğe rehberlik dünyamızı gözden geçirmek zorundayız. Zira gençler, sözümüzü dinleyebilir ama davranışlarımızın peşinden gidecek ve nihayetinde bizi eylemlerimizle örnek alacak ve değerlendireceklerdir.”

Daha iyi bir dünya ve daha iyi bir gelecek inşası için en büyük imkânın ve yegâne seçeneğin gençler olduğuna dikkat çeken Başkan Erbaş, “Eğer biz üzerimize düşen görevleri hakkıyla yerine getirebilirsek, inanıyorum ki gençlik, müsebbibi olmadıkları sorunların üstesinden gelerek daha güzel bir dünyanın mimarları olacaklardır.

“İslam'ın hakikatleri ile gençliğin heyecanı buluştuğunda dünya güzelleşecektir”

Gençliğin arayışı ile insanlığın efendisinin örnek ahlakı buluştuğunda, bütün yeryüzü daha yaşanılabilir, iyiliğin ulaştığı bir yer haline gelecektir. Kendini ispat etmenin telaşını yaşayan gençlerle, ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olanlardır.’ ideali buluştuğunda dünya yine merhametin en nadide tablolarına ev sahipliği yapacaktır inşallah. Ama bütün bunlar bizim gayretlerimizle hayat bulacaktır. Onun için öncelikle gençlik üzerinde yaşadığımız sorunların sebeplerini, etkenlerini, faktörlerini, süreçlerini doğru analizlerle değerlendirmeye tabi tutmak ve ardından sorunları aşacak çıkış yolları doğru bir yöntem, uygulanabilir ve sürdürülebilir programlar ve çalışmalar ortaya koymak hayati öneme sahiptir. Buradaki program içinde bütün bu alanlara yönelik başlıklar görmek bizi heyecanlandırmakta ve umudumuzu artırmaktadır.”

Erbaş, son olarak Diyanet İşleri Başkanlığının gençliğe yönelik hizmetlerine değinerek, 2018 yılında Mevlid-i Nebi Haftası’nın temasını, "Peygamberimiz ve Gençlik" olarak belirlediklerini hatırlatarak bu kapsamda çok sayıda konferanslar, seminerler ve programlar düzenlediklerini söyledi.

Ayrıca tüm din görevlilerinin gençlik çalışmalarında aktif olmalarını sağlamak amacıyla başlattıkları “Gençliğe Değer Projesi” kapsamında her bir din görevlisinin 10 gençle ilgileneceğini dile getirdi.

Üç gün boyunca devam edecek olan kongrede;

“Gençlik Yayıncılığının Tarihsel Gelişimi”, “Gençlere Yönelik Dini Yayıncılık/Gençlik ve Dini Yayıncılık”, “Dijital Yayıncılık ve Gençlik”, “Gençlik Yayıncılığında Sorunlar” ve “Gençliğe Yönelik Yayıncılıkta Gelecek Perspektifi” başlıkları altında, müzakere ve sunumlar yapılacak.

İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ev sahipliğinde, gençlere yönelik yayınların dünü, bugünü ve geleceği konusunun masaya yatırılacağı kongre, 21 Nisan Pazar günü yapılacak “Genç Oturumu”nun ardından, “Kapanış ve Değerlendirme Oturumu” ile sona erecek.